Anasayfa » HABERLER » ‘Siz hayal edin, biz gerçekleştirelim’

‘Siz hayal edin, biz gerçekleştirelim’

sun-dizaynSun Dizayn Genel Müdürü Hafize Öztürk hayalleri yakalamak için çıktıkları yolculuğu ve bugün geldikleri noktayı anlattı

İlk kez 2008 yılında kendi şirketlerini kurduklarını ve fuar standı tasarımında geçmişe dayanan 10 yıllık bir tecrübenin olduğunu ifade eden Hafize Öztürk, “ Fuar sektörüne ilk olarak CNR Fuar organizasyonunda başladım. Bir kaç yıl sektör içinde çalışmalar yaptıktan sonra, bir yurt dışı eğitimi için Londra’da bulundum. İthalat, İhracat ve Satış Pazarlama Teknikleri üzerine eğitim aldım. Döndüğümde yurt dışı fuarları
yapmaya başladık. Güney Afrika, Kazakistan, Çin ve Kanada gıda fuarları yaptık” dedi. Bir çok firmadaki deneyim ve tecrübeleri sonrasında kendi firmasını kurma fikrinin ortaya çıktığını söyleyen Öztürk, o günden bu yana 5 yıldır kendi işlerini yaptıklarını belirtti.

Showroom, ofis ve mağaza tasarımına kadar zengin hizmet ağı
Kuruldukları andan bu zamana gelinen noktayı ele aldıklarında, bu süreç boyunca hiç bir şeyin kolay olmadığını dile getiren Öztürk, “Bunu bir benzetme yaparak örneklendirmek gerekirse, bu iş bebek gibi… Önce emekliyorsunuz, sonra yürüyorsunuz ve ardından koşmaya başlıyorsunuz. Bu anlamda biz daha yeni yeni büyümeye başlayan bir firmayız. İlk dönemler sancılı bir dönemdi fakat sonrasında hızlı bir
şekilde ilerlemeye devam ettik. Bugün, bir çok fuara katılan firmaya genç ve dinamik ekibimizle hizmet veriyoruz” ifadelerine yer verdi. Fuara katılım sağlayan tüm firmaların vizyon sahibi olan, kendi firmalarını dünya çapında tanıtmak isteyen ve ciddi anlamda ihracat kanalında olan firmalar olduğuna dikkat çeken Öztürk, bu firmaların, kendi showroomlarında ürünlerini iyi bir şekilde sunabileceği, markalarını yansıtabilecekleri alanlar tasarladıklarını aktardı. Bu hizmetlerinin yanında mağaza ve ilaveten ofis tasarım alanında da çalışmalarda bulunduklarını belirten Öztürk, firmaların ofislerde müşterilerini en iyi şekilde ağırlayabilecekleri ve en dikkat çekici şekilde ürünlerini lanse edebileceği yerler tasarlamaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.

Öncelik, firmaların hayallerini yakalamak
Bu işte önceliklerinin firmanın nasıl bir stant hayal ettiğinin ve istenilen standın nasıl olması gerektiğinin analizini yapmak olduğunu ifade eden Öztürk, “Firmaların ürünlerini raf mı, askılık sistemi mi yoksa bir platform üzerinde mi sergileyeceğini gibi detayların doğru analiz etmek gerekiyor. Bizim önceliğimiz müşterinin ne istediğini anlayabilmek, sonrasında standı tasarlamak. Müşteri odaklı, kendi hayalimizdense müşterinin hayalini yakalamaya çalışan bir firmayız. Bu yüzden de önce müşteriyi en iyi şekilde anlamaya çalışıp ondan sonra ona yardımcı olamaya çalışıyoruz. Sürekli üreten genç ve dinamik bir ekibimiz var. Tasarımlarımızda ve müşterilerimizde hep bir tık yukarıda olmayı hedefleyerek bu doğrultuda çalışmalar yapıyoruz. Dolayısıyla iyi bir müşteri portföyümüz olduğunu düşünüyorum” diye aktardı. Bir makinecinin çok daha farklı bir stant isterken bir oyuncak, biberon ve bebek firmasının ise daha farklı stant istediğini ifade eden Öztürk, her müşterinin ürünlerinin hepsinin altın, elmas değerinde olduğu için firmalarda haliyle onu en iyi şekilde sunmak istediğini belirtti.

Stantta ahşap materyal daha elverişli
En ekonomik ve ergonomik olanın modüler stant olduğunu ve alüminyum profillerden oluşan maksima sistemin ise onun üstü, en üst tasarımın ise ahşap olduğunu belirten Öztürk, “Ahşabı istediğiniz şekilde kullanabiliyorsunuz. Ama modüler ve maksi modüler birazcık daha düz, masküler yapıda olduğu için çok fazla malzemenin üstünde oynama şansınız yok. Ama tabi ki oda çok kurumsal ve şık duruyor. Görsellerle dijital baskılarla onları renklendirebiliyoruz. Ama ahşaptaki oymalarla renk akışlarını verebilmek çok daha zordur. Ürün olarak tercihte ahşap birazcık daha ön planda oluyor. Aynı zamanda fiyat olarak da daha üst kalitede olan bir materyaldir” dedi. Rekabet piyasasının şartları doğrultusunda bu alanda faaliyette bulunan sektördeki diğer firmalardan sıyrılarak en iyisi olmaya çalıştıklarını dile getiren Öztürk, “Herkes yaptığı işi önemsiyor ama biz aldığımız işi en iyi şekilde yetiştirmeye çalışarak firmaların isteklerini birebir yansıtmaya çalışıyoruz. Bizim sektörümüzdeki en önemli şey, fuar süresinin çok kısa olduğu için müşterimizin bu zamanı en iyi değerlendirebilmelerini sağlamak. Fuarın ilk günü firmanın müşterilerinin karşısına dinlenmiş ve iyi bir şekilde çıkabilmesi için stantların kurulumunu bir gün öncesi akşam teslim ediyoruz. Sabahlara kadar firmayı bekletmek, bizim hoş gördüğümüz bir davranış değil, müşterilerimizin fuardan bir gün öncesindeki en kıymetli zamanlarını iyi değerlendirmeleri noktasında yardımcı oluyoruz. Burada ekspres olmak oldukça önemli” ifadelerine yer verdi.

“En iyi referansımız, müşterilerimiz”
En iyi reklamın, müşterilerin referansı olduğunu ve bu anlamda reklamda kendilerini iyi bir noktaya taşımaya çalıştıklarını anlatan Hafize Öztürk, reklam hususunda memnun kalan müşteriler kanalıyla daha iyi verim aldıklarını aktardı. Tüm müşterilerinin çok değerli ve kıymetli olduğunu belirten Öztürk, “Çok içinde bulunmak, adım atmak istemediğimiz sektörler vardı fakat özellikle müşterilerimizin çok fazla talepleri doğrultusunda o sektörlere de girmek istedik. Ekonomik denge çok önemli… Firmanın bütçesi kan kaybetmeye başlıyorsa, kendi iç bünyesindeki dalgalanma nedeniyle ilk reklam bütçesinden kısmak durumunda kalıyor. O yüzden ön görülerde bulunarak, böyle olasılıkları fark ederek ve belli noktalarda bu sebeple girmediğimiz sektörlerimiz var. Tanıdığımız dostlarımız ve firmalarımızın talepleri doğrultusunda güvenebildiğimiz firmalar olursa onlarla yolumuza devam ediyoruz” diye açıkladı. Öztürk, müşterileri arasında Bursa Şanslı Triko, Ars Bebek, Moonstar ve Süzgün Tekstil ile sıcak görüşmeler yaptıklarını ve onların dışında şuanda teklif aşamasında olan bir çok firma olduğunu ekledi. Bu işi yapan herkesin kaliteli ve iyi bir iş çıkartmak istediğine dikkat çeken Öztürk, deneyimlediği ve gerçekten hayaline en yakın olanı yakalamaya çalıştıklarını ve müşterilerin hayallerinin peşinde olduklarını ifade etti.

Yurtdışı fuarlarında Almanya ve Dubai ağırlıklı çalışıyoruz
Yaklaşık olarak 3 yıldır yurt dışında firmalara destek verdiklerini, bu doğrultuda yurt ışındaki Türk firmaları ile Rus, Dubai, İran ve Azerbaycan firmalarının stantlarını orada yaptıklarını belirten Öztürk, “Almanya ve Dubai ağırlıklı çalışıyoruz. Almanya’da çözüm ortağımız var, belli bir noktada buradan malzemeyi götürüp orada depolamasını yapıyoruz. Fuar zamanı depo alanlarından malzemeyi kullanıp, bir şekilde müşterimizin hizmetine cevap veriyoruz. Tabi ki burada dış ülkede bir hizmet olduğu için çok daha iyi şartlarda standını teslim alabiliyor. Firma yabancı menşeili bir organizasyon şirketi ile çalışmanın vermiş olduğu avantajla bir çok konuda avantaj sahibi oluyor.” dedi. Aynı şekilde Dubai ile de yine aynı çalışma prensibi ile genellikle otomotiv ve İnterteck fuarı ağırlıklı olmakla birlikte fuarlarda güzel çalışmalara imza attıklarını anlatan Öztürk, “Yurt dışı fuarlarında sektör olarak seçici davranmıyoruz. Bütün sektörler partnerimiz ve hizmetini vermekten mutluluk duyabileceğimiz firmalardır. Yavaş yavaş bütün sektörlere açılıyoruz. Tabi ki birazda firmanın gücü ile alakalı, her firmanın yurt dışındaki fuarlara katılabilme ve buralarda ihracat alanını güçlendirebilme imkânı olamayabiliyor. En iyi şekilde orada kendini göstermek isteyen firmalarımıza yardımcı oluyoruz. Diğer yandan, firmalar yurt dışı fuarlarına daha yüksek bütçeler ayırabiliyor bir de Kosgeb desteği olduğu için devletten belli bir kısmını geri alabiliyorlar” ifadelerinde bulundu. Bir standı yaptırdığınızda %70, %80’lere kadar hem stant bedelini hem de alan kiralama bedelini KOSGEB’den alabildiklerini, biraz gecikmeli olsa da bedeli mutlaka aldıklarını aktaran Öztürk, bunun yanında yurt dışında stant yaptırdıkları için KDV’den de muaf olduklarını ve firma olarak faturalarının KDV’siz kesip teslim edildiğini belirterek sözlerine son verdi.