Türkiye oyuncak sektörünün temsilcisi olan OYDER, sektörün gelişmesi için ülkemizde de AB’ de olduğu gibi bakanlıkların mevzuatlara hazırlarken sektör temsilcileri ile bir araya gelerek ortak çalışma yapılmasının faydalı olacağını ve ani mevzuat değişikliklerinin sektöre zarar verdiğini belirtmektedir.
Türkiye genelinde üretici, ihracatçı, ithalatçı, toptancı ve perakendeciler olmak üzere oyuncak sektörünün tüm aktörlerini çatısında toplayan OYDER, sektörün gelişmesi için faaliyetlerini sürdürüyor.
Oyuncak sektörü sadece üreticisi, ihracatçısı, ithalatçısı,toptancısı ve perakendecisini değil, 18 milyon 14 yaş altı çocuğun bulunduğu ülkemizde bulunan tüm ebeveynleri de doğrudan ilgilendiriyor. Bu rakam dünya geneline bakıldığında sektör için ciddi bir potansiyel oluşturmaktadır.
Ülkemizin nüfusunun on sekiz milyon olması, çok sayıdaki Avrupa ülkesine kıyasla Türkiye’yi cazip bir pazar kılıyor. Çocuk başına düşen oyuncak harcamasının ülkemizde 25 dolar,Avrupa ülkelerinde 400-500 dolar olduğu göz önüne alındığında sektörün büyüklüğü ortaya çıkmaktadır.Bu veriler ışığındave bugünkü şartlardasektör en az beş katı büyüklüğünde olması gerekmektedir.
Öte yandan yine OYDER’den aldığımız verilere göre Türkiye’de oyuncak sektörünün cirosu 2,5 milyar TL’yi bulmakla beraber bu alanda sektörde istihdam eden 10 binin üzerinde çalışan bulunmaktadır.2016 yılı için arındırılmış rakamlarise 33.187.980 $ ihracat, 423.643.521$ ise ithalat şeklindedir.
Oyuncak sektörünün gelişmesinde en büyük paya sahip kuruluşların başında gelen OYDER, sektörün hak ettiği değeri bulması ve ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlaması adına sektörün sorunlarına işaret ediyor. Oyuncak sektörünün tek ihtisas yayını olarak OYDER Genel Koordinatörü Çağatay Öztürk ile bir araya geldik. Dünya oyuncak sektörünü bilmeden ülkemizdeki oyuncak sektörünü değerlendirmenin eksik bir bilgilendirme olacağını belirten Öztürk, ülkemizdeki oyuncak sektörünü de içine alarak uluslararası arenadaki oyuncak sektörünü, sektörün sorunlarını ve geleceğini değerlendirdi.
Son 10 yılda ABD’de çocuk sayısı arttı
Dünya oyuncak pazarında faaliyet gösteren başlıca oyuncular; marka sahibi global firmalar, üretim yaptırılan fason firmalar, distribütörler ve oyuncak satış noktaları olmak üzere 4 ana başlık altında toplanıyor. Dağıtımın ağırlıklı olarak özel oyuncak mağazaları üzerinden yapıldığını aktaran Öztürk,sözlerini şöyle sürdürdü; “Ayrıca süpermarketler de satış için önemli noktalardır. Ancak son zamanlarda internetten direkt satışlar da artma trendindedir. Fason üretim ucuz işçilik ve entegre yan sanayiler nedeni ile ağırlıklı olarak Çin’de yapılmakla birlikte, başta Almanya olmak üzere İtalya, İspanya,İngiltere‘de de yapılmaktadır.”
Dünya oyuncak satışlarını etkileyen en önemli faktör çocuk sayısıdır. Son 10 yılda çocuk sayısı Çin’de 60 milyon, AB’de 2 milyon azalırken, ABD’de 2 milyon artış gösterdi. Dünya oyuncak satışlarında yaşanan sezonluk farklılıklar nedenle pazar da esnek çalışılabiliyor. Satış hacminin farklı olmasını etkileyen başlıca faktörler ise, bayramlar, yılbaşı, tatiller ve yaz/kış mevsimleridir.
Çin malı ‘kalitesizdir’ ön yargısı yanlıştır.
Çin’in sektör üzerindeki etkisini anlatan Öztürk, “Çin gibi uzun yıllardır tüm sektörü domine etmiş bir devin karşısında sağlam temellerle ilerlemek zorundasınız. Bu sebeple her projenin özenle seçilerek her yatarımın hassasiyetle planlanması şart! Çin’den ithal edilen oyuncaklara karşı oluşan “kalitesiz” yönündeki algı doğru olarak kabul görecek bir yargı değil. Yıllardır bu pazardan kaliteli oyuncak ithal eden büyük firmaların olduğu gerçeğini göz ardı etmek, Türkiye’deki oyuncak piyasasının önemli bir kısmını oluşturan bu şirketleri yok saymak demektir. ABD ve AB ülkeleri dahil tüm dünya ülkeleri Çin den ithalat yapmaktadır.Sürekli aynı model ürünü satamazsınız.Oyuncak sektöründe her yıl binlerce yeni model ürün piyasaya girmektedir.İthalatla çeşitliliği ve çeşitlilikteki sürekliliği sağlamak zorundasınız. İthalat olmasaydı biz hala kuş serisi otomobillere biniyor olacaktık” diyerek ithal ürünlerin piyasayı hareketlendirerek geliştirdiğine dikkat çekti.
“Bizim çocuklarımızda bir AB ülkesi vatandaşının çocuğu gibi kaliteli, elektronik, fonksiyonel oyuncaklarla oynama hakkına sahiptir.” (İtalik)
İthal modeller yerli üreticiye vizyon kazandırıyor
Dünya ülkelerindeki oyuncak sektörü incelendiğinde Çin, Almanya, Amerika, İspanya gibi üretici ülkeler dışında tüm ülkelerde sektörün ithalata dayalı olduğu gözlemlenmektedir. Üretici bu ülkelerin bile ithalat yaptıklarına dikkat çeken Öztürk,ülkemizdeki yerli üreticilerin basit plastik oyuncak modeller dışında elektronik ve fonksiyonel oyuncak üretemediklerini söylüyor ve devamında şunları kaydediyor; “Ülkemizde tüm sektörlerdeki üreticinin genel sorunları oyuncak sektörünün de sorunlarıdır. Oyuncakla ilgili yan sanayinin oluşması zaman içinde olmaktadır. Bir modelle ilgili tüm aksamların bir firmaca üretilmesi çok yüksek maliyetlidir (tasarım, elektrikli motoru, tekerleği, kumandası vs) . Genel olarak üretici firmalarımızın sermaye yapısı bunu karşılayacak güçte değildir. İthal edilen modellerin yerli üreticimize vizyon kazandırdığı da yadsınamaz.”
Oyder oyuncak sektörünün yanında!
Oyder imalatçı ve ihracatçılarımızı desteklemek onların sorularını çözmek, sektördeki paylarını arttırmak, ülkemizi bölgesinde oyuncak üretim ve ihracatı açısından önemli bir konuma getirmek için bünyesinde oluşturduğu kurullardan biri olan İmalatçı-İhracatçı kurulu ileülke ekonomisine katkı sağlamaya çalışıyor.
Çağatay Öztürk, bu kapsamda imalatçının, ithalatçının ve ihracatçının hep yanında olduklarını vurgularken sektör genel sorunlarını şöyle sıraladı;
“İthalat uygulamalarındaki ani değişiklikler sektöre zarar vermektedir. İthalata dayalı tüm sektörler içinde oyuncakların diğer sektörlere göre daha fazla ve oldukça detaylı bir şekilde denetlendiği gözlemlenmektedir. Diğer sektörlerde bir veya enfazla iki test yapılırken oyuncakta tam yirmi üç değişik test yapılmaktadır.Buda maliyet ve zaman açısından yük getirmektedir. AB ile aynı yönetmeliğe sahip olunmasına rağmen, AB’den farklı ve katı uygulamalarla karşılaşmaktayız.”
Test öncesinde risk analizi şart!
Ekonomi Bakanlığının 14 Temmuzda başlattığı yeni uygulama ile denetimlerinde yurt dışında akredite laboratuvarlarca test edilmiş, test raporları mevcut olan ürünlerin tekrar numune alınarak test ettirileceği ve test ücretinin laboratuara ithalatçı tarafından ödeneceği bildirilmiştir. Bu uygulama başlanmış ve şu anda risk analizi uygulanmadan firmaların ürünleri teste gönderilmektedir.
“Hiçbir ithalatçı firma denetimde kalacak bir ürünü bilerek ithal etmez. Bu ürünlerin tamamı zaten yüksek test ücretleri ödenerek ithal edilmektedir.”
Şu anda gümrüklerde ikibine yakın konteynerın denetim için beklemekte olduğunu ifade eden Öztürk,test ücretlerinin çok yüksek olduğunu veyoğunluk nedeniyle ithalat başvurularının sonuçlanmasının da bir ayı geçtiğini belirtti.
Öte yandan uygulamaya geçiş süresinin tanınmamasının, aniden başlamasının gümrüklerde yığılmaya sebep olduğuna da değinen Öztürk, “Uygulama devam ettiği sürece, maliyetlerin artmasına, fiyatların yükselmesine, sektörün ve pazarın ciddi derecede küçülmesine neden olacaktır.Bu güvensiz ürünlerin piyasa sunulmasını istemek anlamında anlaşılmamalıdır. Oyder her zaman oyuncak güvenliğine önem vermektedir. Bunu dergisinde, broşürlerinde ve her ortamda kamuoyuna duyurmaktadır. Arzumuz gereğinden fazla test istenmemesi, AB deki uygulamalarla aynı olması anlamındadır” dedi.
“Ayrıca; bu uygulamanın illegal ve kaçak yollardan ülkeye giren oyuncak miktarını artıracağı kesindir.Son zamanlarda medyada çıkan haberler bu tezimizi doğrulamaktadır.Yasal yollardan oyuncak ithal edenler zaten kayıt altında olup güvenli ürün getirmek zorundadır ve ithal ettiği her ürün denetlenmektedir. Hiç bir ithalatçı para ve emek harcayarak getirdiği ürünün güvensiz olması riskini alamaz.Güvensiz ürünler illegal yollardan yurda sokulan veya merdiven altı üretim yapılan ürünlerdir” diyen Çağatay Öztürk, AB’de olduğu gibi Piyasa Gözetimi ve Denetiminin daha etkin yapılmasının sorunların çözümü için daha faydalı olacağına işaret etti.
“Oyuncak çocuklarımız için sadece bir eğlence aracı değildir.Kişiliklerinin gelişimini,kabiliyetlerinin ortaya çıkmasını sağlayan eğitim aracıdır.Oyuncaktaki % 18 KDV çok yüksektir.Bunun %8 e düşürülmesi faydalı olacaktır.”