Oyuncak sektörünün başlıca sorunları ve çözüm önerileri
Geçtiğimiz yılı 110 milyon dolar ihracatla kapatan Türkiye oyuncak pazarının yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri
1. Yurtiçinde az sayıdaki üretici yaptıkları ürünlerin fikri mülkiyet haklarını koruyamadıkları için kar edip, işlerini büyütecek imkana sahip olamamaktadır. Kopyalanma sadece yerli üreticiler arasında değildir. Bazen yerli üreticinin ürünleri, Uzakdoğu’da kopyalatılıp pazara sunulmaktadır.
2. AB’de Oyuncak Güvenliği Yönetmeliği (2009/48/EC) çerçevesinde yapılmaktadır. Ülkemizde yerli üreticilerden de birçok test istenmektedir. Özellikle bu testler ve belgelendirmeler KOBi’ler için ciddi bir maliyet unsurudur. Tüketicilerin oyuncakların güvenilirliği için; oyuncakların “CE” işareti taşıması, kullanma talimatlarının çocuklara net olarak anlatılması, oyuncağın çocuğun yaşına uygun olarak seçilmesi ve ambalajların üretici/ithalatçı bilgilerini gösteren etikete sahip olması gibi konularda bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
3. Türkiye oyuncak sektörünün gelişiminin önündeki en önemli tehdit Çin‘den yapılan ithalattır. Elektronik oyuncakların, geleneksel oyuncakların yerini alması ( tablet, akıllı telefon vs ), çocukların daha erken yaşta ergenleşmesi, global pazarlardaki durgunluk ve özellikle gelişmiş pazarlardaki yaşlanan nüfus ve çocuk sayısının giderek azalması sektörü bekleyen önemli tehditleri oluşturmaktadır.
4. Türkiye plastik sektörü (dolayısı ile plastik oyuncak üretimi) AB mevzuatları çerçevesinde üretim yapmaktadır. Bu nedenle yerli oyuncaklar halk sağlığı gözetilerek yapıldığından sağlık açısından herhangi bir risk taşımamaktadır. Çocukların sağlığı söz konusu olduğu için Çin’den ithal edilen oyuncaklara çok daha fazla dikkat edilmesi, kriterlere uygunluğu ve kalitenin çok iyi denetlenmesi gerekmektedir.
5. Günümüzdeki tüketim çılgınlığı ve özellikle Amerikan pop kültür ürünlerinin bir örneği olan savaş, kavga figürleri, gelecek nesilleri oluşturacak çocuklar için çok zararlı mesajlar içermektedir. Söz konusu oyuncaklar ve bu oyuncakları oluşturan karakterler özellikle çizgi film desteği ve çılgın tanıtımlarla çok geniş kitlelere ulaşmakta ve satış rakamları patlamaktadır. Benzer bir uygulamanın yerli oyuncak üretimine yansıtılması, yerli karakterler ile yerli oyuncak sektörünün simbiyotik bir bütünlük oluşturmasını sağlayacaktır.
Sorunlar için çözüm önerileri:
1. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın, oyuncak sektörünü önümüzdeki üç yıllık ‘Türkiye Sanayi Stratejisi Eylem Planı’na alması, plan kapsamında da süreç içinde ‘Oyuncak ihtisas OSB’ kurulması yönündeki desteği; böylece yerli oyuncak sanayisinin gelişmesi ve markalaşmasının hedeflenmesi sektör adına çok önemli adımlardır.
2. Kamuoyu yerli ürünler konusunda bilinçlendirilmeli ve yönlendirilmelidir. Sezonsal üretime uygun esnek işgücü pazarı yönünde uygulamalar geliştirilmelidir. Yurtiçinde fikri mülkiyet hakları korunmalıdır. Çoğu KOBi olan oyuncak firmalarının finansmana erişimi kolaylaştırılmalıdır. TRT çocuk için aktif karakterlerin yaratılması ve üreticileri temsil eden Sivil Toplum kuruluşu ile anlaşmalar yapılarak bunların yerli üretimleri sağlanmalıdır. Yerli üreticilerin sertifikasyon ve test giderleri devlet tarafından karşılanmalıdır.
3. Erzurum yatırım teşvikleri açısından 5. bölge içinde yer almaktadır. Dolayısıyla bu bölgede kurulacak bir OSB’de yatırımcılar, yatırım bedellerine göre; gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, yatırım yeri tahsisi, faiz desteği gibi avantajlara sahip olabilir. Sektörde ithal rekabeti ve maliyet dezavantajı ile çalışan bazı üreticilerin bu bölgeye kaymaları ve yeni yatırımcıların da sektöre girmeleri mümkündür. Ancak Pazara yakınlık göz önüne alındığında Marmara Bölgesinde de tasarım yönünü de içeren bir OSB önemli katkı verecektir.
4. Dünya pazarını elinde tutan ana marka sahibi firmalar için Türkiye’de üretim yaptırmalarını teşvik edecek bir model kurulmalıdır. Global marka sahibi firmaların yerli üreticilerle tanışması ve üretim imkanlarını tanıması için bir alım heyeti düzenlenmelidir.
5. Akülü oyuncak arabalar, üretim becerisi ve yüksek katma değeri açısından önemli ve stratejik bir üründür. Bu nedenle, akülü oyuncak arabaların ithalatının daha sıkı denetimi ve ithalatta ton başına alınan ek vergilerin arttırılması gerekmektedir. Güvenilir olmayan, sağlığa zararlı üretimin engellenmesi için denetim mekanizmaların artan ölçüde işletilmelidir.
6. Oyuncak üzerinde gelen akülerin Çevre Bakanlığı’nın belirlediği kriterlere göre işleme tabi tutulması, oyuncak üzerinde bulunan radyo, CD ve USB okuyucusu gibi parçalar için TRT’den bandrol alınması zorunluluğu getirilmelidir. Yurt dışından temin edilen kalıp tasarımları ve kalıplar devlet tarafından desteklenmelidir. Çocuk Esirgeme Kurumu, kreşler, okullar, dinlenme tesisleri gibi kurumların ihtiyacı için açılan Devlet ihalelerinde yerli oyuncaklar tercih edilmelidir.
7. Yerli üretim oyuncakta KDV oranı % 18’den % 8’e düşürülmeli, yerli üretilen oyuncaklarda ülkemize ve kültürümüze özgün figürler ve karakterler desteklenmeli, pozitif ayrımcılıkla ön plana çıkartılmalı, bu değerlerin popüler olması sağlanmalı ve üreticiler lisanslar konusunda özendirilmelidir.