AKIL, ZEKÂ VE OYUN
Merhaba
Başlıyoruz. Her sayı da birlikte olmak dileğiyle.
Konumuz akıl, zeka, yaşam becerileri ve oyun. “Aklı olmayanın imtihanı yoktur.” Prensibi herkesçe bilinen ilahi bir bilgidir. O halde akıl nimeti olan insanın sorumluluğu çok çok fazladır. Aklını kullanmayanın imtihanı başarması oldukça zordur. “Akıl yalanla gerçeği, yanlış ile doğruyu ayırabilme, bir konuda düşünce yürütebilme ve görüş bildirme yeteneğidir. İnsan olgunlaştıkça aklı gelişir. Akıl bir anlamda insana mesuliyet yükler. Zeka ise bir olayı önce anlama, ilişkileri kavrama, yargılama ve açıklayarak çözme yeteneğidir. “Akıl yetenek, zeka ise bu yeteneği kullanma becerisidir. Akıl insana verilmiş en büyük nimettir. Soyut ve ölçülebilir değildir. Zekâ somut olmasa da ölçülebilir ve geliştirilebilirdir. İnsanda zekanın gelişmesi, doğru ve etkili kullanılması yaşamı kolaylaştırır. Zekanın gelişimi yaşamı olumlu etkiler.
Buraya kadar akıl ve zeka ile ilgili söyleyeceklerimize bir nokta koyalım.
Gelelim yaşam becerilerine. Akademik başarı bizde önceliktir. Ancak doğrusu bu değildir. Yaşam becerilerine öncelik vermek gerekir. Yaşam becerisi zayıf bireyler yaşam içerisinde daha çok darbe alırlar. İnanın çok daha mağdur olurlar. Yaşam becerilerini edinmenin birden fazla yolları vardır. Kişinin fıtri özelliklerine göre değişkenlik gösterir. Kimi oyunla, kimi yaparak, kimi yaşayarak, kimi ormanda, kimi sokakta, kimi atölyede ve kimi okulda…
Bizim üzerinde durmak istediğimiz OYUN.
Oyunun içinde de akıl ve zeka oyunları.
Atalarımız demiş “oynamayan tay at olamaz” Oyun yaşam becerilerini edilmenin en iyi yollarından birisidir. Oyunla elde edilen bazı kazanımlar:
Planlamak,
Ön görmek,
Hızlı düşünmek,
Doğru karar vermek,
Stratejik düşünmek,
Rekabet etmek,
Başarmak… gibi sayılabilir. Yani yaşamın kendisi bizatihi oyundur. Albert Einstein der ki “Önce oyunun kurallarını öğrenmelisin, sonra da herkesten iyi oynamayı. “Oyun, biz eğitimciler için çok iyi bir enstrümandır. Günümüz eğitimcilerinin öğrenmeyi kalıcı kılmak, yaşam becerilerini daha kolay öğretmek için çokça başvurmaları gerekir. Yasakçı bir zihniyetin öğrenmeyi gerçekleştirmediği tam tersine direnç oluşturduğunu biliyoruz. Bu sebeple okullardaki yasakçı sistem, okulları sevimsiz hale getirerek, mutsuz ve başarısız bireylerin sayısı artmaktadır. 2023 vizyon belgesinde atölyelerin açılamasından söz ediliyor. Bu atölyelerden biri neden AKIL VE ZEKÂ OYUNLARI olmasın. Oyun oynarken mutsuz bir insana rastlamadım. Daha da ileri gideyim oyunu izlerken bile mutsuz insana rastlamadım. Binlerce insanın bir stadyumda, bir o kadarını TV başında futbol maçı izlenmeye götüren sebep futbolun bir oyun olmasıdır. (gerçi şimdiki haliyle oyun olması tartışılır.) Günümüz eğitimcileri, anne-babaları! okullarınıza, evinize oyun alın. Yarının büyükleriyle beş taş, 9 taş, dama, satranç, kota big, Dikkat4, Barikat. vb. oynayın. Onları oyundan mahrum etmeyin. Oyun ortak bir hobiniz olsun. Bi zahmet telefonlarımızı, dizilerimizi her neyiniz varsa bırakın. Yaşama karşı antremanı oyunla yapsınlar. ŞAH diyenlere MAT olmasınlar.
Piyonu, atı, kaleyi, veziri ve fili kullanmayı öğretin onlara. Bol oyunlu, bir okul,
Bir ev,
Ve
Mutlu çocuklar
Görmek dileğiyle…
Son söz:
“Artık iyi olanların değil, iyi oynayanların dünyası burası.” “Sheakespeare”
İbrahim Halil Demir
Matematik öğretmeni
Akıl ve Zekâ Oyunları Formatörü
Oyun Tasarımcısı
#KazoOyuncak #HalilİbrahimDemir #AkılVeZekaOyunları #Dikkat4 #NewToys