Anasayfa » HABERLER » Güvenilir tedarikçi Ercan Oyuncak anaokulu, kreş ve rehabilitasyonda da iddialı!

Güvenilir tedarikçi Ercan Oyuncak anaokulu, kreş ve rehabilitasyonda da iddialı!

6. Antalya Bayi toplantısında Gaziantep Ercan Oyuncak firma sahibi Mehmet Nazmi Ercan ile firmadaki son gelişmeler hakkında konuştuk,

Gaziantep’in en büyük oyuncak ve hediyelik eşya toptancısı Ercan Oyuncak 1975 yılında kuruldu. Pilsan bölge bayiliğini yürüten firmanın 1 merkez deposu ve 2 perakende satış mağazası var. Hediyelik eşya ile birlikte her türlü oyuncak çeşitlerini sunan Ercan Oyuncak ayrıca sıfırdan anaokulu, kreş ve rehabilitasyon merkezlerine ait tüm materyalleri toptan ve perakende tedarik ediyor.

dfgsgeTABANI OLMAYANIN TAVANI OLMAZ Bu sene altıncısı düzenlenen Antalya bayi toplantısını faydalı buluyor musunuz? Bu bayi toplantısı Gaziantep Pilsan bayisi olarak sizin için verimli geçti mi? 

“Ben Pilsan’nın ilk bayisi olmanın gururunu yaşıyorum. Oyuncak sektörümüzde eksik olan bu etkinliği Pilsan tek başına gerçekleştiriyor. Pilsan oyuncak sektöründe farklı bir statüde, kendilerine ‘Avrupa’nın en büyüğü’ diyorlar ama bence mütevazi davranıyorlar ama bana göre Pilsan dünyanın en büyüğü. Belki küçükmüş gibi gözüküyor ama üretiminin yüzde 25’ini Türkiye’ye yani iç pazara sunan, yüzde 75’ini ise
dünyaya ihraç eden bir firma nasıl Avrupa birincisi olabilir bana göre dünya birincisi bir firmadır. Gerçekten bugün Pilsan’ın düzenlediği bu bayi toplantısı projesi bile farkını ortaya koyuyor. Pilsan’ın bu projesi bütün oyuncak sektörüne bir ivme kazandırıyor, aslında bir işaret veriyor yani diyor ki ‘kendinizi geliştirmek istiyorsanız, tabana inin.” “Tabanı olmayanın tavanı olmaz, illaki tabanı olacak sloganımız budur. Esnaflarımız bilmeli ki eski oyuncakçılık ve toptancılık bitti. Bana göre tedarikçilik yani insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmek
önemli. Şimdi tedarikçilik  önemli bir noktada. Bir bayi olarak biz Pilsan’dan para kazanıyoruz, Pilsan da kazanıyor ama tabanını düşünüyor. Mantıklı bir iş yaparak, bu bayi toplantısında sergilediği 46 değişik promosyon ürününü uygun, küçük bir kâr marjıyla sunuyor. Perakendeci bu ürünleri ucuza almanın keyfini yaşıyor. Bu noktada amaç sadece satış yapmak ve para kazanmak değil; bu sayede Pilsan prestij kazanıyor ve reklam da yapmış oluyor. Bu arada müşteri bu Pilsan ürünlerini almaya geldiği zaman başka bir ürünü de alıyor. Böylece hem halk, hem perakendeci, hem üretici, hem toptancı ve hem de Pilsan kazanmış oluyor. Oyuncak sektörünün öncüsü Pilsan’ın yaptığı bu güzel hareketi spor, gıda ve kozmetik gibi sektörlerdeki firmalar da yapıyor. Herkes kendi tabanına çok sahip çıkıyor. Bizim sektörümüzde bunlar daha yeni yeni yapılıyor. Sektörümüzde rekabetin çok fazla olduğu bir döneme girdik. Rekabet aslında pek çok güzellikleri
de beraberinde getiriyor ve kaliteyi artırıyor. Eskiden esnaflarımız havada bulup tavada yiyorlardı, bu devir artık kesinlikle yok. Herkes her şeyin değerini bilecek, ithalatçı, imalatçı, satıcı ve alıcı herkes her şeyin değerini ve kıymetini bilmek zorunda, bilmezse kaybeder, kural
bu diye düşünüyorum.”

ANAOKULU, KREŞ VE REHABİLİTASYONDA DA VARIZ VE İDDİALIYIZ!
“Öte yandan, oyuncak sadece çocukların oyun oynayacağı bir emtia değil, artık önemli bir eğitim materyali. Ercan Oyuncakçılık bu alanda cirosunu yüzde 40 oranında artırdı ve anaokulu, kreş ve rehabilitasyon merkezlerini sıfırdan alarak en güzel hale getirir konuma geldi.
Bu konuda referansımız bir firmayla ilgili bir anektod paylaşmak istiyorum. Bu firma, ‘benim anaokulundaki materyaller başka yerde olması dizaynı çok farklı bir şey istiyorum’ dedi. Bunun üzerine iç mimarlarımız okul dersliklerinde araştırmalar yaptılar, çizimlerini yaptılar, sonra
ürünleri renklendirdik. Projeyi 3 boyutlu halde bilgisayara aktardık, firmaya sunum yaptık. O sunumdan sonra firma bizimle çalışmaya başladı. Ercan oyuncakçılık son beş yıldır yavaş yavaş bu alana da girdi. Bugün Gaziantep’te çok güzel bir seviyeye sahibiz ve 2015 yılı
bizim zirveye çıktığımız yıl oldu. Temelden aldık, bu binayı çıktık elhamdülillah. Gaziantep’te herkes bizden alacak diye bir kural yok, rızkımız neyse biz onu alıyoruz ama Ercan Oyuncak piyasada fiyatları kurar hale geldi. 10 liralık malı daha önce 30 liraya alan müşteri bugün 10 liralık malı 10 liraya alır hale geldi. Bu bizim sektöre sağladığımız bir fayda. Neticede bunları alan bizim öğrencilerimiz, velilerimiz, öğretmenlerimiz veya okulumuz, bu nahoş bir durum. Fiyatların mantıklı ve kabul edilebilir olması da önemli. Ercan Oyuncak fiyat politikasıyla bunu başardı. Bizim mağazamızı gezen bir öğretmenimiz bizden almasa bile ürünün gerçek değeri hakkında bilgi sahibi oluyor, neticede kazançlı çıkıyor.”

2016 YILI DAHA İYİ GEÇECEK! Ercan Oyuncak’ın 2015 yılı nasıl geçti ve firmanız 2016 yılına nasıl bakıyor?

“Ercan Oyuncakçılık sürekli büyüyor. Sadece oyuncak değil, hediyelik ithalatı, hediyelik imalatı, distribütörlükler ve perakende mağaza gibi çok kapsamlı olarak sektöre hizmet ediyoruz. Bu bizi yoruyor aslında ama biz bu tatlı yorgunluktan mutluyuz. Çalışmadan başarı olmaz. Tarlaya ne ekersen, onu biçersin. Ben bugüne kadar karpuz ekip, kavun biçen görmedim. Herkes kendi dalında çok iyi çalışmalı, fiyatlarını ve çeşitlerini çok iyi bilmeli. 2015 bizim için kötü geçti diyemem, iyi geçti. Yüzde 40 artı satış oranımız var. 2016 yılı daha iyi geçecek. Çünkü ülkemizde yapılan son seçimde milletimiz istikrarı yönünde büyük bir adım attı, sağlam bir hükümet kuruldu. Yapımı devam eden köprülerimiz, yollarımız, barajlarımız ve büyük projeler tamamlanacak, milletimiz kazanacak inşallah. Aslında balık sudan çıkıncaya kadar kendi ortamının kıymetini bilmezmiş. Bizim içimizdeki insanlarımız da hepsini kastetmiyorum ama bazısı şu güzelim memleketim kıymetini anlamıyor, bilmiyor. Allah onlara da bu  memleketin kıymetini anlamayı nasip etsin, bu kardeşlerimiz de kendilerine bir çekidüzen versinler ve bu vatan topraklarının ne kadar değerli ve güzel olduğunu hissetsinler inşallah.”

KIŞ OLMAZSA İLKBAHAR OLMAZ! Oyuncak sektörünün sıkıntıları nelerdir?

“Ticaret te dört mevsim gibidir; ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış. Kış olmazsa ilkbahar olmaz, yaz olmazsa sonbahar olmaz. Şuan Antalya’dayız otel bahçemizde pekçok hurma ağaçları var, ama hurmalar olmamış. Bu hurmaların olgunlaşması için 55 ile 60 derecenin olması lazım. İşte her mevsime göre ticaret te böyle. Her zaman için pozitif olan bir şeyin kıymeti olmaz mutlaka negatifi de olacak ki kıymeti anlaşılsın.
Ticarette indiğimiz zaman neden indiğimizi sorgulayacağız, çıkış yaptığımız zaman neden çıktığımızı sorgulayacağız. 2015’te dolardan, dünyadaki krizden ve ülkemizde hükümetin seçilememesinden dolayı ufak tefek şeyler oldu ama bana göre bunlar olabilir, ticarette süreklilik önem arz eder ve bu tür durumlar sürekliliği bozmazlar, ülke olarak durmak yok, yola devam.”

LİSANSA ÇÖZÜM: MAKUL KÂR MARJI Lisanslı ürünler sizin bölgenizde talep görüyor mu?

“Önce lisansa bakmak lazım. Bugüne kadar Türkiye’de hep yabancı insanların markalarını ve lisanslarını kullandık ama son zamanlarda Türkiye’mizdeki bu lisans çalışmalarını ben çok destekliyorum ve önemsiyorum. Lisans için bu insanlar çok büyük para harcıyorlar.
Lisansın amacı hangi ürünün üzerine koyarsan koy, o lisans hemen ürünü belirgin ve cazibe merkezi haline getiriyor. Bana göre lisanslar olmalı, Türk lisanslarının olması da bizim için çok büyük avantaj. Gelinen noktada ben bu konuda çok mutluyum, adamlar çalışıyor, ben onları tebrik ediyorum. Çünkü yabancı lisanstan daha çok Türk lisans olması daha mantıklı. Türkiye’deki birçok firmanın sunduğu yerli lisans fiyatları daha mantıklı ve bu lisanslar bizim çocuklarımızın kültürlerine daha inebiliyorlar. O yüzden tüm markalar yavaş yavaş lisansa yönelmiş durumdalar. Artık iletişim kanalları arttı, her ilde, her ilçede hatta her köyde artık çocuklar lisansa konu olan kahramanları veya figürleri biliyorlar. Benim firmalara acizane bir teklifim, önerim var. Her marka kendi lisansını yapmalı ki piyasada çakması çıkmasın. Tabii ki bir fiyat farklılığı var ama fiyatlarını taban ve tavan arasında bir dengede tutmaları ve bu inceliği çok iyi görmeleri
gerekiyor. 10 liralık malı sen 100 liraya verdiğin zaman, onun çakması mutlaka piyasada çıkar ama sen 10 liralık malı 15 liraya verirsen o zaman çakma diye bir şey kalmaz. Çünkü bu işi yapanlar ‘ben 5 lira için bu riske girmem’ der ve yapmaz.”

HEDEFİMİZ EN İYİ HİZMET, EN İYİ FİYAT VE EN İYİ ÇEŞİT  

Son olarak hedefleriniz nelerdir?

“1975 firma kuruluşumuz. 14 yaşımdan beri bu işin içerisindeyim, yaşım 54 oldu yani 40 yıldır bu işle uğraşıyorum. Hedefimiz bölgemizde daha da iyi konuma gelmek, ülkemizin halkına en iyi hizmeti vermek ve belirleyici olabilmek. Her insanın ruhunda vardır. Ben de sektörde kendi dalında lider olmak ve yönlendirici olmak için elimden geleni yapıyorum. Benden sonra gelecek olan çocuklarıma bunu aşılıyorum. İki oğlum var. Bunlar da yavaş yavaş arkadan geliyorlar ve işlerine sahip çıkıyorlar. Hedefimiz çok büyük; en iyi hizmet, en iyi fiyat ve en iyi çeşit.
Evet bugün geldik, yarın gidiyoruz. Gayemiz yaptığımız distribütörlük, bölge bayiliği ve mağazacılık gibi ne varsa en iyi şekilde yapmak yani
insanlığa hizmet hizmet hizmet. Biz bu hizmeti iyi verdiğimiz zaman, büyüme de geliyor. Bir gün bana birisi ‘ticaretin en önemli sırrı nedir’ diye sordu. Ben de dedim ki sadece ödemek, başka bir şeye gerek yok. Eğer aldığını ödersen, büyürsün yoksa zor, başarıda diğer önemli noktalar ise çok çalışmak, dürüst olmak ve kendinden değil Rabbinden bilmek.”

Neler eklemek istersiniz?

“Sektöre yıllardır hizmet eden Toyuncak derginizi ve sizleri çok seviyoruz. Teşekkür ederim.”