Yerli, yabancı yüzlerce marka oyuncak ile Ankara’da faaliyet gösteren Acar Oyuncak firma ortağı Ömer İzgi’den açtıkları mağaza ve sektör hakkında bilgi aldık
Acar Oyuncak olarak, yeni açtığınız bu mağaza hakkında bilgi verir misiniz?
“Acar Oyuncak, 1998 yılında oyuncak sektöründe yerini alarak; Acar Oyuncak, İzgi Toys, Ömer Oyuncak mağazaları ile toptan satış ve ithalatı, Toysarium mağazaları ile perakende satış yapıyoruz. Daha geniş bir metrekarede çok daha fazla ürün gruplarını müşterilerimize sunabilmek adına bu mağazamızı açmış bulunuyoruz. Ziraat Mahallesi’nde 3 tane mağazamız bulunuyor, Gülveren’de bu mağazamızı açtık. Bir AVM’de Toysarium markamızla ilerleyeceğimiz bir perakende mağazamız var.”
Lisanslı çalışmalar konusunda neler yapıyorsunuz?
“Lisanslı oyuncaklar müşterilerimizin özellikle talep ettiği oyuncaklar grubunu oluşturuyor. Bu noktada reklam çok ön planda. Yapılan reklamlarla tüketici bilinçlendiriliyor. Çocuk çizgi filmler, reklamlar ve sinemayla bu ürünleri tanıyor, görüyor ve talep ediyor. Tüketiciler artık bilinçlendi, ebeveynler çocuklarına kaliteli ürün almak istiyor. Dolayısıyla bizde lisanslı oyuncak satışları hızını artırarak ilerliyor. Bunun her geçen gün daha da artacağına inanıyoruz.”
Firmanızı ön plana çıkaran çalışmalarınız nelerdir?
“Öncelikle bizim çalışma prensibimiz, bizde hep iyilerle çalışmak var, en seçkin ithalatçılarla çalışıyoruz. Dünyanın en seçkin markalarıyla yolumuza devam ediyoruz. Oyuncak dendiği zaman müşterinin aklına ilk Acar Oyuncak gelmesinin en önemli sebebi tüm markaların ve seçkin ithalatçıların bütün ürünlerini tek çatı altında toplamış olmamızdır. Biz Acar Oyuncak olarak müşteri odaklı çalışıyoruz, bütün enerjimizi oyuncağa yöneltiyoruz. Her türlü oyuncağı müşterilerimize sunmaya çalışıyoruz. Elimizdeki bayiler, distribütörlükler ve kendi piyasamızdaki ithalatçı arkadaşlarımızın ürünleriyle geniş bir ürün yelpazesi oluşturarak müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Tüm Türkiye’ye toptan oyuncak satışı yapıyoruz. Ankara’da olmamızdan dolayı çalışma alanımız sadece İç Anadolu, Batı Karadeniz ve Doğu Karadeniz ile sınırlı değil, Türkiye’nin her yerine sevkiyatımız gerçekleşiyor. Ambarlar ve kargo araçlarımızda Türkiye’nin diğer bölgelerine de gayet ekonomik şekilde ürünlerimizi müşterilerimize teslim ediyoruz. Müşterilerimize uygun fiyat sunuyoruz. Türkiye’nin neresi olursa olsun, mesela bugün sipariş veren bir firma maksimum bir veya iki gün içinde ürünleri raflarına dizmiş oluyor.”
2015 – 2016 yılları sizin için nasıl geçiyor?
“Ülkemizdeki olumsuz gelişmelere rağmen geleceğe güvenle bakıyoruz. Acar Oyuncak 2015 yılında da 2016 yılında da büyüyerek yoluna devam ediyor. Planladığımız hedeflerimize ulaşıyoruz. Krizin etkisini hissettik ama bize çok büyük etkileri olmadı. İşimizin geleceği adına da umutluyuz.Öte yandan, 2017 yılı için planlarımız var. 2017 yılında Toysarium markamızın Ankara’da ilk etapta bir veya iki tane şube sayısını artırmayı düşünüyoruz. Altyapılarını oluşturduğumuz kapsamlı bir internet sitesi çalışmalarımız devam ediyor. Bu siteden toptancılara ürün tedarik etmenin altyapısını oluşturuyoruz.”
Sizce tüketiciler çocuklarını yeterince oyuncak alabiliyorlar mı?
“Ülkemizde oyuncak alma konusu genelde ailenin maddi durumu ile ilgili olarak gerçekleşiyor. Eskiden oyuncak çocuğu oyalayan lüzumsuz bir şey olarak görüyordu. Ancak şimdi tüketici oyuncağın çocuk gelişiminde çok önemli bir yere sahip olduğunu kavradı. 15 – 20 sene önce çocuk olan kişiler şu anda ebeveyn. Bu ebeveynler çocuklarına oyuncak alırken daha dikkatli hareket ediyorlar, alacakları oyuncağın çocuğun eğitim hayatında çok önemli bir yeri olduğunun bilincindeler. Bir çocuk bilinçaltında ne ile meşgul ise onu yapıyor. Mesela çocuk ‘Ben uzay aracı alacağım’ veya ‘Ben deney seti alacağım, kendi elektriğini üreten sistem yapacağım’ diyor. Bunlar güzel şeyler yani oyuncağın çocuğun gelişimi için bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Oyuncak olarak eğitici oyuncaklarla oynayan çocukların hayata bakışları, oyun ve el becerileri hakikaten çok gelişiyor. Biz eskiden kumandalı ürünleri daha çok satardık ama bu tür ürünlerin sirkülasyonu gittikçe azaldı. Halbuki eğitici oyuncak gruplara ilgi her geçen gün artarak devam ediyor.Oyuncak bana göre ağırlıkta 0-5 yaş arası çocukların daha çok hoşuna gidiyor. Şimdi beş yaş üzerindeki bir çocuğun elinde iPad, tablet, PlayStation, laptop, bilgisayar ve cep telefonu var. Dolayısıyla oyuncak onlara çok fazla hitap etmiyor.”
Oyuncak sektörünün geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
“Gelişmeye ve büyümeye fazlasıyla açık çok güzel bir sektörümüz var. Bu sektörün yere sağlam basarak ilerlemesi ve hak ettiği zemine ulaşması için ithalatçısı, imalatçısı, toptancısı ve perakendecisiyle hep birlikte çalışmalıyız. Böyle bir sektörde olmaktan dolayı çok mutluyuz.”