Mehmet Aydoğdu: “Asla kalite anlayışımızdan taviz vermiyoruz, piyasanın yaptığını değil; ideal olanı yapmanın peşindeyiz.” Akay Eğitim Materyalleri firma yetilisi Mehmet Aydoğdu faaliyetleri ve yatırımları hakkında söyleşi yaptık.
Firmanız ve faaliyetleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Akay Eğitim Materyalleri ticari hayatına okul öncesi eğitim araç gereçleri ithalatı ile başladı. Son 4 yıldır ithalatına devam etmekle birlikte yerli üretim için de faaliyetlerde bulunuyor. Bu yıl kendi tesisimizi kurarak, okul öncesi eğitim mobilyaları üretimine girdik. Bu alanda teknolojik alt yapıya ulaşmak için gayret gösteriyoruz. İnsan gücünü minimize edip otomasyona çok önem verdik. Minimum işgücü, maksimum verim elde edecek makinaları tercih ettik. Üretim programlarımız bir printer gibi çalışıyor. Mobilya dizaynlarımızı özel bir programla bilgisayarda dizayn edip, CNC ortamında kesip, PVC bant baskı, boya işlerini yine dijital UV makinelerle çözüp Demonte Modüler Mobilya üzerinde çalışıyoruz. Kalite anlayışımızdan taviz vermiyoruz, piyasanın yaptığını değil; ideal olanı yapmanın peşindeyiz. Kullandığımız materyallerde, kenar bantlarında en kaliteli, standart ürünleri kullanıyoruz. Çocukların ellerinin arada kalmamasına maksimum yardım edebilecek menteşeler kullanıyoruz. Bunun dışında ithalatla ilgili malum ekonomik koşullar nedeniyle ithalatın döviz kurlarından dolayı zorlaşması nedeniyle yerli üretime ağırlık vererek, sağlıklı ürünler için kalıp yatırımlarına girdik. Cumhurbaşkanımızın yerli üretim yapmamız konusundaki teşvikleriyle plastikten üretilen sağlıklı ürünler için kalıp yatırımlarına girdik. Oyuncak alanında özellikle ciddi teşvikler olması lazım. Çünkü Türkiye’nin oyuncak sektörü neredeyse tamamı yurt dışından ithalata bağlı. Biz hâlâ basit plastik enjeksiyonlarla yaptığımız kalıpları kullanıyoruz. Halıdan kırılmaz bardağa, bahçe oyun gruplarından anaokulu mobilyasına, gezi önlüğünden ahşap oyuncağa, akıl zeka oyunlarından bisiklete kadar portföyümüzde 1500 üzerinde çeşidimiz var. Bir okulu açmak için gereken yüzde 98 hemen hemen her şey var, ilerideki düşüncelerimiz için eksik kalan 1-2 puanlık ürünleri de portföyümüze koymayı planlıyoruz. Bir anaokulunun sarf malzemelerinden Gastronomi bölümüne kadar her şeyi bulabileceği bir organizasyon için çalışmalarımız sürüyor.
Ayrıca toptan anlamında 2019 yılında nihai tüketiciye maliyetin düşmesi için çalışmalarımız var. Çünkü ürünlerimiz ciddi kâr marjıyla satılıyor. İleriki aşamada okulların farklı dallardaki ihtiyaçlarını portföyümüze alıp, okulların ihtiyaçlarını sahadan aldığımız verilerle belirleyip, okullara birebir hizmet vererek kalitemizi, satışlarımızı ve hizmet anlayışımızı artırmayı düşünüyoruz. Gerçek manadaki toptancı müşterilerimizi koruyacağız.
2017 yılınız nasıl geçti 2018 yılınız nasıl geçiyor?
2017 bizim için iyi bir yıldı fakat 2018 yılı beklenmeyen döviz artışlarından dolayı piyasamızı çok olumsuz etkiledi. Hem ithal ettiğimiz ürünlerde hem de yerli hammadde vesairelerdeki yüksek fiyat artışları bizim de fiyatlarımıza oldukça yüksek zamlar yapmamıza sebebiyet verdiği için piyasaların darlaşması sebebiyle satışlarımızda ciddi düşüşler oldu lakin bu dalga Mayıs ayından itibaren başladığı için beklenen bir şey idi. Bu yıl için beklentilerimiz çok yüksek değildi. Çok olumsuz atlatmadık ama çok da iyi geçmediğini ve beklentilerimizin altında olduğunu söyleyebilirim.
Bir de maalesef haksız rekabetle ilgili özellikle Türkiye’ye kaçak giren oyuncak grubu eğitim malzemesinden dolayı sıkıntılarımız artıyor. Çünkü hakkıyla ithalat yapan firmalar çok sıkı denetleniyor. Ama öbür taraftan yurda kaçak yollarla giren firmalar ve bunların birçoğunun merkezi İstanbul olmasına rağmen çok ciddi manada kontrolsüz ve kaçak mallar hâlâ girmeye devam ediyor. Bu haksız rekabet karşısında maalesef yeterli tedbirler alınmadığını düşünmekteyim.
Denetim sıklaştırılmalı ve tüketici bilinçlenmeli
Çocuklarımızın sağlığı parayla ölçülemeyecek kadar önemli ama daha çok fiyat odaklı bir tüketim içerisinde olduğumuz için ürünün fiyatı kalitesinden daha önce geliyor. Bir üründeki boyar malzeme veya geri dönüşümden yapılan bir oyuncak gibi sağlıksız ürünler çocuklarımızın kanser olma ve bağışıklık sistemini çökertme gibi durumları beraberinde getiriyor. Bence fiyat ikinci planda olmalı. Hatta bence zarar verebilecek bir oyuncak almaktansa hiç almamak daha doğru. Eğer imkanınız yoksa, sizin evinizde yapacağınız bir bez bebek veya ahşaptan yapacağınız bir oyuncak bana göre daha değerli ve daha sağlıklıdır. Öbür türlü çok ciddi sıkıntılar var ve bu durum küçük çocuklardaki kanser ve lösemi artışlarına sebebiyet veriyor. Buna çözüm olarak, denetimlerin sıklaştırılması ve tüketicilerin bilinçli olması gerekiyor.
Müfettişler eğitim materyallerini de denetlemeli
Biz Akay Eğitim Araçları olarak önümüzdeki aylar için bir çalışma sürdürüyoruz. Okul öncesi eğitim kurumlarımızda kullanılan eğitime yönelik oyuncak ve materyalleri dünya standartlarında olmasının gerekliliğinin okulları denetleyen müfettişler tarafından denetlenmesi gerektiği konusunda bakanlığımıza bir çalışma hazırlıyoruz çünkü okula materyal alan yönetici çocukların sağlığından da sorumludur. Bir yapboz alırken yapbozun üzerindeki boyar malzemenin kanserojen olup olmadığını satın alırken faturasıyla birlikte firmalardan istenmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde merdiven altı tabir ettiğimiz, kaçak yollarla sağlıksız ürünlerin geldiği ürünleri çocuklarımıza eğitim kurumlarında verirsek işi temelinden bozmuş oluyoruz. Müfettişler okulu, eğitimi, öğretmeni, binanın sağlığını, güvenliğini ve hijyeni denetliyor ama bana göre eğitim materyallerinin de denetlenmesi gerekiyor. Örnekleme yöntemi ile 5 – 10 tane ürünü çekip bunların faturalarını isteyip faturalarında bu ürünlerinde EN71 ve CE standartlarına uygun olmadığının testlerini istemesi yeterli. Buna göre satın alacak kişi aldığı yerden bunları talep edecektir. Akay Eğitim Materyalleri olarak bütün ürünlerimiz ile ilgili bütün belgelerimiz arşivlerimizde saklıdır. Yaptığımız her ithalat ve her üretimimizde EN71 standartları istenen bütün ürünlerde arşivimizde saklıdır, her an her an istenen kişiye sunulur. Bu konunun da okullar tarafından dikkate alınması gerektiğini ve sağlıklı ürünlerin sağlıklı toplumun temeli olduğunu düşünüyoruz.
Daha çok yerli ürün, daha az ithalat!
Sektörümüz yerli üretiminde çok ciddi kalite zafiyetleri var. Biz firma olarak, önümüzdeki yıllardan itibaren oluşturacağınız sistemle özellikle okul mobilyaları donanımları üzerine yatırımlar yapmak istiyoruz. Yerli üretimle ilgili kalıplarımızın sayısını artırmak istiyoruz. Daha çok yerli ürün daha az ithalat alanında çalışmalarımıza hız vereceğiz. Lakin devletimizden de bu konuda destek bekliyoruz. Özellikle bilinçli sektör temsilcilerine söz hakkı verilmesini, ithalatçılardan daha çok üreticilerin dikkate alındığı ve üreticilerin korunduğu bir sistemin kurulmasından yanayız. Bakanlık bu konuda daha önceden bazı çalışmalar başlatmıştı ama sekteye uğradı. Bakanlığın, Oyuncakçılar Derneği’nin ve Kırtasiyeciler Derneği’nin bu konuda bir önayak olması gerektiğini düşünüyorum. Bir araya gelmek gerektiğini düşünüyorum, rakip değil; uluslararası piyasalarda birbirimize destek olan firmalar olarak Türkiye’yi temsilen Türkiye’nin ihracatını artırmaya yönelik, Türkiye’nin oyuncak eğitim malzemelerinde söz sahibi olmasını gerektirecek bir kardeşlik ruhu ile hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü büyük işler kalite ve güvenle ortaya çıkar, kalitesiz ve güvensiz ürünler ile sektörde bir süre sonra yok olmaya mahkumsunuz.