15 Temmuz tüm ülkeyi derinden yaralayan bir gündü. Belki de tüm dünya tarihi içinde ilk kez yaşanan olaylar silsilesi. Bu kalkışmanın elbette siyasi sonuçları olacaktır. Ve elbette ekonomiye dokunan sonuçları da. Siyaset bu sayfanın işi değil.
Ekonomi konusunda da 15 Temmuz sonrası haberler var: … “Merkez Bankası dün 13 piyasa yapıcı bankayla bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Piyasa yapıcı bankalar listesi Akbank, Denizbank, Finansbank, HSBC, ING, Deutsche Bank, Ziraat Bankası, Garanti Bankası, TEB, Vakıfbank, Yapı Kredi, İş Bankası ve Halkbank’tan oluşuyor.
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, banka olarak darbe girişiminin ardından herhangi bir mevduat çıkışı yaşamadıklarını ve uygulamada herhangi bir değişikliğe gitmediklerini belirtirken, piyasada ise perakende müşteri segmentlerindeki döviz satışının 6-7 milyar dolar civarında hatta bir miktar daha yüksek olduğunu kaydetti. Bali 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin bankalara ve piyasaya yansımaları ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “Maliyetlerimizde artış anlamına gelebilecek türden davranışlar görmedik. Kredi ya da mevduat faizlerinde bir değişiklik yapma artışa gitme ihtiyacı duymadık” dedi. Banka tarafında bunlar yaşanırken, yerli yatırımcı da dört günde 13 milyar dolara yakın dolar satıp, karşılığında Türk Lirası alarak finansal darbe girişimine de siper oldu. Bu duruş sayesinde dün dolar, 4 kuruş düşüşle 3.04TL’ye kadar geriledi. Analistler, doların kısa süre içinde yeniden 3 liranın altında dengeleneceğini öngörüyor.
Borsa İstanbul da yüzde 0.2 yükseldi. Bankacılar, “Türk bankacılık sektörü 14 Temmuz’da ne durumdaysa bugün de aynı verilerle işleyişini sürdürüyor” diyerek ekonomik işleyişte herhangi bir bozulma olmadığına üstüne basa basa vurguluyorlar.”(1) “Hükümet, piyasalarda spekülasyonların önüne geçmek ve normal işleyişin sürmesi için bütün kurumları teyakkuza geçirmiş durumda. Finansal istikrarı korumaya yönelik ihtiyaç duyulacak tüm önlemler için koordineli olarak çalışan Merkez Bankası, Hazine, SPK, BDDK, TBB OHAL’in nedenini ve süreci küresel piyasalara birebir anlatırken, 6 önemli mesaj veriyor: Ekonomi sağlam temeller üzerinde, ohal yatırımları etkilemez, demokrasiye bağlıyız, hukuk işliyor, bankacılık sektörü güçlü, ekonomiye güven tam.” (2) “Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, milletin püskürttüğü darbe girişimi sonrası Türkiye’nin hızla normale döndüğünü belirterek, ‘Ülkemizin makro ekonomik temelleri sağlam. Gereken tüm tedbirleri alıyoruz. Kaygıya gerek yok’ ifadesini kullandı.” (3)
“TÜSİAD, FETÖ’nün darbe girişiminin ardından ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere’nin önemli gazetelerinde “Türkiye’de Demokratik Anayasal Düzeni Korumak” başlıklı bir ilan yayımladı. Bugün Türkiye’nin dünyanın en büyük 18. ekonomisi ve küresel piyasalara tam entegre olduğu vurgulanan ilanda, Avrupa’nın ötesinde, Türkiye’nin ekonomik, siyasal ve kurumsal olarak transatlantik topluluğunun vazgeçilmez bir üyesi olduğu bildirildi. Küresel ekonomik krizin ortaya çıkardığı belirsizliklere ve artan jeopolitik risklere rağmen Türk ekonomisinin büyük bir dayanıklılık sergilediği ifade edilen ilanda, şu görüşlere yer verildi: ‘3 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye, genç, dinamik bir nüfus yapısıyla nispeten yüksek ve istikrarlı bir büyümeyi sürdürmüştür. Mali disiplinin ve bankacılık sektörünün güçlü olması, Türkiye’nin ekonomik istikrarının temel unsurları olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Piyasa ekonomisi kural ve kurumları, rekabetçi Türk ekonomisinin temel yapı taşları olmayı sürdürecektir.’” (4)
#15Temmuz, #Piyasalar, #Ekonomi, #Bankalar, #Borsa, #TÜSİAD
Kaynak
Kaynak
(3) http://aa.com.tr/tr/15-temmuz- darbe-girisimi/basbakan-yardimcisi- simsek-ulkemizin-makro-ekonomik- temelleri-saglam/609565 (4)http://aa.com.tr/tr/ekonomi/ tusiaddan-uluslararasi-basinda-demokrasi- ilani/614995